Güncel
Diyanet’e ‘Siyer Haftası’ Operasyonu
Follow @dusuncemektebi2
"Bir süredir Diyanet İşleri Başkanlığı ve Başkan Mehmet Görmez’i Fetö’yle iltisaklı göstermek üzere ahlaksızca bir imaj ve söylem inşa ediliyor. Tuhaf olmaktan çıkan bir teamül gece gündüz sahne almış durumda. Daha düne kadar istihbarat ve operasyonel birimlerine değin Fetullahçı cuntayla değişik irtibat ağları içerisinde faaliyet gösterenler dahi kimi tasfiye etmek üzere plan yapmışsa Fetö yaftasını yapıştırmak üzere adam kovalayıp kurum denetleme aşkına tutulmuş vaziyette. "-Kenan Alpay
Bu dönemde bir kişi, bir kurum veya bir dizi etkinliği hızla itibarsızlaştırmanın hatta kriminalize etmenin en kestirme yolu onu Fetö ile ilişkilendirmekten geçiyor. Bu kişi Fetöcü, burası Fetönün üssü veya bu etkinliği Fetöcüler başlattı şeklinde medyadaki troller ve tetikçiler operasyon için seferberlik başlattı mı ortalığı mantıksız ve vicdansız bir hengâmedir kaplayıveriyor.
Yine böyle oluyor maalesef. Bir süredir Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanlığı ve BaÅŸkan Mehmet Görmez’i Fetö’yle iltisaklı göstermek üzere ahlaksızca bir imaj ve söylem inÅŸa ediliyor. Tuhaf olmaktan çıkan bir teamül gece gündüz sahne almış durumda. Daha düne kadar istihbarat ve operasyonel birimlerine deÄŸin Fetullahçı cuntayla deÄŸiÅŸik irtibat aÄŸları içerisinde faaliyet gösterenler dahi kimi tasfiye etmek üzere plan yapmışsa Fetö yaftasını yapıştırmak üzere adam kovalayıp kurum denetleme aÅŸkına tutulmuÅŸ vaziyette.
Takdir Yok Sabotaj Var
Fetullahçı cuntanın başımıza musallat olması gibi bir musibetle imtihan oluyoruz. Fetöyle mücadele adı altında çığırından çıkarılıp siyaset ve toplumun makul düşünme ve adaletle hareket etme melekelerini felç eden ölümcül bir virüsle karşı karşıyayız. Ne edebe ne de hukuka riayet ediliyor çoÄŸu zaman. Fetö’yle mücadele adı altında Fetö’den devÅŸirilen yöntem ve taktikler aynen sahaya sürülerek güç devÅŸirme, kadrolaÅŸma ve toplumsal siyaseti rehin alma yönünde hiçbir fırsat kazaya bırakılmıyor.
Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanlığı’na yönelik operasyonun startı ilk önce ‘Kutlu DoÄŸum Haftası Etkinlikleri’ vesilesiyle verildi. Ä°ddiaya göre Kutlu DoÄŸum Haftası Etkinlikleri bir Fetö projesiydi ve derhal sonlandırılmalıydı. EÄŸer bu etkinlikler iptal edilmezse Diyanet Fetö hesabına iÅŸ gördüğünü itiraf etmiÅŸ sayılacaktı. Kutlu DoÄŸum etkinliklerinin mantığı ve iÅŸleyiÅŸi hakkında pek çok haklı eleÅŸtiri yapılabilirdi ama nerden çıkmıştı bu Fetö baÄŸlantısı? Burası biraz muÄŸlak hatta epeyce zorlamaydı ama bu iklimde bu baÄŸlantının kurulmasına pek kimse itiraz edemez denilerek iÅŸe koyuldular.
Ä°lk adım öteden beri kampanyayı örtülü operasyonlar ÅŸeklinde yürüten Pelikan Åžebekesi’nden geldi elbette. Sosyal medyadan verilen startın ÅŸampiyonları Salih Tuna ve Ömer Turan’dı. Daha düne kadar “Fetullah Gülen Hocaefendi’yle birlikte aÄŸlayıp gözyaÅŸları döken” Salih Tuna, Kutlu DoÄŸum Haftası etkinliklerini Fetö’nün icat ettiÄŸini, bu vesileyle kitleleri efsunlayıp kelime-i tevhid’i dinamitlediÄŸini ifÅŸa etti. Ömer Turan’ın eleÅŸtirileri de benzer bir biçimde çok köklü ve köklüydü. Miladi-Kameri takvim ayrımı üzerinden “Bu uygulamanın dinimizde yeri yok. Bu yanlışa son verin” çaÄŸrısı yaptı. Bidatlerle mücadele, Ä°srailiyat’a karşı verilen kavga, hurafelerin yok edilmesi hususunda öteden beri sergiledikleri cesaret ve atılımı bir zaferle taçlandırma niyeti gayet belirgindi.
Sonra Kutlu DoÄŸum’la mücadele bayrağını TGRT ve Türkiye Gazetesi burada da Ramazan Ayvallı ve hassaten Ahmet ÅžimÅŸirgil alıp burçlara dikmek üzere üstlendi. Artık mücadele açıktan veriliyor ve güya ‘ilmi’ gerekçelerle büyütülüyordu. Diyanet’le alakası olmayan kimi, görüntü ve söylemler el çabukluÄŸuyla Mehmet Görmez’e fatura ediliyor, kimi ÅŸaÅŸkınlık kimi sapkınlık eseri olan iÅŸler Diyanet’teki Fetöcü yapılanmanın delili sayılıyordu. Bu hususta nihai darbeyi vurmak belge-bilgi uzmanı Ahmet ÅžimÅŸirgil’e nasip oluyordu tabii ki. ÅžimÅŸirgil, canlı yayında Mehmet Görmez’in 25 Nisan 2013 tarihinde bir kitabı hediye etme vesilesiyle yazıp imzaladığı bir notu ‘ifÅŸa’ etti. ÅžimÅŸirgil’e göre BaÅŸkan Görmez bu skandal mektup dolayısıyla derhal istifa etmeli ve Diyanet kesinlikle Kutlu DoÄŸum etkinliklerini iptal etmeliydi.
Bukalemun mu, Kertenkele mi?
Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanlığı ve Mehmet Görmez’in defalarca vurguladığı gibi Kutlu DoÄŸum Haftası bir ibadet deÄŸil Hz. Muhammed (a.s.)’ı anlamak, sevmek ve sünnetini yaygınlaÅŸtırmak üzere ilmi bir faaliyetti. Ä°cat ve ihdas edilmiÅŸ bir ibadetten deÄŸil Hz. Muhammed (a.s.)’ın rahmet mesajını toplumun en geniÅŸ kesimlerine ulaÅŸtırmak üzere düzenlenen bir dizi etkinlikten bahsediyoruz aslında. DiÄŸer taraftan bu etkinlikleri uzun yıllar boyunca Kemalist ve seküler kesimler 23 Nisan’ı gölgelemek üzere ‘gerici-dinci’ bir tertip olduÄŸunu propaganda ettiler. Öyle ki 27 Nisan e-muhtırası’nın ana hedeflerinden birisi de Kutlu DoÄŸum etkinliklerinde tesettüre bürünmüş kız çocukları ve Hz. Muhammed’in önderliÄŸinin sahneye çıkan çocuklarca vurgulanmasıydı.
Tartışmaları ilmi zeminde sürdürmekten imtina edenlere söz anlatmak pek kolay deÄŸildi elbette. Öyle ki Hayrettin Karaman hoca da içinde bulunduÄŸu sürecin ilmi, usuli, ahlaki ve toplumsal boyutlarını özetledikten sonra itham ve iftiralarla alakalı olarak “öküz altında buzağı aramaya kalkışanlara Allah insaf versin” demek durumunda kaldı. Hayrı teÅŸvik ve takdir olmadığı gibi sabote eden, toplumu vesvese ve kaosa sürükleyen çirkin bir operasyon buna raÄŸmen durulmadı. Genç kuÅŸaklara siyer okutmaya, Hz. Muhammed’in ahlaki karakterini tanıtmaya yönelik imkânları bloke edecek provokasyonlar son sürat devam etti.
Ergenekon Cuntası ve Fetullahçı Cunta’nın uzun yıllar boyunca Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanlığını kontrol altına almak gibi gayretleri oldu. Åžimdi baÅŸka türden cuntacılık, komitacılık hevesleri taşıyanlar bu gayretler için kolları sıvamış durumda. Diyanet’in konumu, kanunları ve kadroları dolayısıyla eleÅŸtirilecek pek çok yönü olduÄŸu muhakkak. Ancak Diyanet’i bir operasyonel üsse çevirme, toplumu kontrol ve manipüle etme hatta iktisadi kaynak ve kadrolaÅŸma merkezi gibi deÄŸerlendirme yönünde gören kliklerin varlığı biliniyor.
Öne çıkarılan isim ve kurumların arkasında Fetö’de cuntacılık öğrenmiÅŸ dar ve çirkef bir klik duruyor. Bu operasyonu tertipleyenlerin karakterini bukalemuna mı yoksa kertenkeleye mi benzeteyim tam olarak bilemiyorum. Ona da artık siz karar verin. Ama zorlanmayasınız diye küçük bir ipucu vereyim: Kimi Fetullah Gülen ve Cuntasına âşık olmuÅŸ âşık, kimi vecde gelip ÅŸiirler yazmış, kimi hoca efendisiyle aÄŸlaÅŸmış, kimi ÅŸarap içerken maklube de yemiÅŸ pelikan cinsi ÅŸeylere benziyor.
Henüz yorum yapılmamış.